10) Vuslat başka bir âleme mi?

 

Bugün tekrar ihtiyaçlar hiyerarşinde bakalım isterseniz.

İkinci durağımız olan Ait Olma Ve Sevgi İhtiyaçları.                                  

Ait olma ve sevgi deyince çokta anlaşılmayan bir yanı yok gibi. Başkaları ile yani, komşularınız ile olan beşeri ilişkiler, kabul edilmek ve yaşadığınız bölgeye ait olmak.

İnsan yalnız başına hayatını idame ettiremeyecek fıtratta yaratılmıştır ve bu yalnızlık insana çift olmakla bir çözüm üretmiyor. Mutlak surette etrafında ailesinden olmayan insanlara da ihtiyaç duyacaktır.

Günümüzde yaşadığımız yerler çok katlı ve kibrit kutusu büyüklüğünü geçmeyen yapılar olduğu için, bir çatının altında onlarca aile yaşayabiliyor. Bu durum beraberinde birçok Handikaplar da getirmektedir. Bir ana yapının kendi içine açılan onlarca kapısı demek; onlarca kültür, gelenek ve yaşam biçimi anlamına gelir.

Aileyi ise ilk olarak iki kişi ile kurulan ve zaman içinde büyüyen bir müessese olarak kabul edecek olsak, bu müessese bir süre sonra içinden yeni aileler çıkarmak zorunda kalacaktır.

İşte o yeni aile, yeni yaşam alanları demek olacağı için belki daha önce yaşadığı bölgenin uzağında, belki ekonomik zorlukların gölgesinde, belki de çeşitli mecburiyetlerin neticesinde yeni yaşam bölgelerine göçü tetikleyecektir.

Yeni bir mahalle, yeni komşular, yeni bir hayat...

Peki, siz bu yeniliğin ne kadarını tanıyor, ne kadarına hazırsınız.

İçinde barındığınız veya ticaret yaptığınız mülk sadece ekonomik şartlarınıza uyuyor oluşu sizin için yeterli mi?

Bölgenin Sosyokültürel ve Sosyoekonomik yapısı hakkında fikir sahibi olmanız gerekmez mi?

Sahip olduğu mülkün içinde bir ömür yaşamak herkesin isteğidir elbet, ama bir ihtimal daha var…

O da pişmanlık mı dersiniz?

Vuslatı başka âleme bırakmak veya sen bir ömre bedelsin demek sizin tercihiz.